31 Mart 2013 Pazar

Yap 1 Nisan Şakası Al Şu Maçı !

     Yarın önemli bir maça çıkıyoruz.Play off rakiplerimizin puan alamadığı hafta da belki de en kritik maç.Yıllardır verilen mücadelenin karşılığını almak için atılacak ilk adımı yarın atmalıyız.En azından süper lig şansını final maçlarına taşımalıyız.Gel gelelim Adanademirspor böylesi önemli maçlarda fırsatları hep geri tepmiştir.Maçları saymama gerek yok diye düşünüyorum çünkü hâla hafızalarda yerini korur o maçlar.O yüzden diyorum ki gelin 1 Nisan şakası yapın da şu maçı alın.Bu sefer bizlerin yüzünü kara çıkarmayın...
     Bucaspor'a ve taraftarına gelince , bu sefer yanlış haftada denk geldiniz.Sizlere karşı olan hırsımız ister tribün anlamında olsun ister takım anlamında , bu maçı stadı size dar ederek almamızdan başka bir düşünce bırakmıyor bizlere.Bu sefer sıra bizde.Geleceğimizi aydınlatmak için geleceğinizi karartacağımız maç işte tam da bu maç  ! Yaptığınız tribün kültürüne yakışmayan her harekete rağmen kazasız belasız gelin...
    Yarın ne pahasına olursa olsun tribünde yerimizi alıp bu maçı bizler alacağız.Bu futbolcuları yine biz uyandıracağız.Adanademirspor taraftarı hafta içi hafta sonu ayırt etmez... HERKES STADA !

Güzel bir mücadele ile inşallah bu maçtan alnımızı akı ile çıkarız... Başarılar Adanademirim!                                                                

30 Mart 2013 Cumartesi

Bazıları ÇIKAR , Bazıları ARMA uğruna ...

     Bugüne kadar bu renklerin peşinde olan herkesin bir sebebi vardı elbet sevmesinin.Bazılarımız çok şanslı bazılarımız ise çıkarcı.O yüzden açtığım başlık '' Bazıları ÇIKAR  , Bazılar ARMA uğruna '' oldu ya.
     Bilmiyorum ne derece doğrudur ama kendimden örnek vermek istiyorum.1998 yılında ARMA ile tanıştığım zamanlarda senenin ve belki de senelerin getirdiği , bizlere yansıtılan renkler hep farklıydı. Televizyondan maç seyretmekten nefret etmemin yanında biraz da baba takımı olduğu için stat da ARMA ile tanıştım.Yaşım küçüktü ve hep masum sevdim renkleri.Her maç gününü iple çekmekten hiç bıkmadım. Her zaman o heyecanı korudum.Bana öğretilen '' Nasıl sever insan '' olgusunun dışına çıkamadığım tek tutkum oldu Adanademir. Sene 2013 ve gördüğüm sadece iki şampiyonluk var. 2002 - 2012. Daha çok acıyı gördüm. Süper lig mi ? Yok daha ben ARMA'yı orada göremedim.Ancak hep dediğimiz bir şey vardı '' Biz nerdeysek süper lig orasıdır ''. Yıl oldu 2013 yaşadığım her acı da tatlı da Adanademirpor'un bir yeri var. Renklerin beni çağırdığı her yere gitmeye özen gösterdim imkanlar dahilinde. Çok fedakarlık yaptım. Paralar döktüm.Karşılığı bir galibiyet mi , şampiyonluk mu ? Hayır hiç biri. Süper lig mi ? Yok o da değil. Peki ne bunun karşılığı diye soruyorum ancak tarifi yok.Bunun yanında yıllarca tribüne de gelen , yönetime de giren ARMA sevdalıları da oldu elbet ÇIKARCI'ları da.Biz Denizli de şampiyon olduğumuz zaman herhangi bir maçmış gibi sevinen insanlarken onlar nelerin hayalini kurdular kim bilir... Fakat sadece bir üst lige çıktığımız sezon değil.Hemen hemen belki de eski adıyla 1.ligden düştükten sonra her sezon içten içten yediler bitirdiler takımı.İşte onlar ARMA'yı çıkarları için sevenlerdi.Bizim vazgeçemeyeceğimiz şey yoktu Adanademirspor için.Çünkü ARMA bize namus olmuştu.Onların vazgeçecekleri tek şey vardı o da kendi namuslarıydı. Her türlü ayak oyunları ile dünyaları kazandılar ARMA üzerinden.Onlar da bu takımın asalakları oldu işte. Hiç pes etmediler.Hâla devam ediyorlar mesela.İçerden , dışardan her yerden saldırmaya devam ediyorlar. En iyi bildikleri şey ise dönemin yönetim şartlarına uyarak üzerini iyi kapatıyorlar.
     Bizim sevdamız bize öyle güç veriyor ki bir gün hepsini tefe koyup çalacağız.Asalaklar bu ARMA üzerinden kopacaklar.O gün en çok biz sevineceğiz.Benim gibi saf bir şekilde sevdasını sürdürenlerin heyecanı hiç dinmeyecek.Kazanan bizler olacağız.Onlar ise kaybettikleri namuslarını başka yerlerde aramaya başlayacaklar.Benim 5 yaşında ki renktaşımın 70 yaşında ki renktaşımın , işçimin , emekçimin ahı kimse de kalmayacak.Herkes bir gün bedelini ödeyecektir elbet.Onlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Siyasi kimlik kazanmak için , varlıklarına varlık eklemek için , yoktan var etmek için bu kulübü bugüne kadar yönetmiş olanlar , hâla yönetenler , tribüne onun için gelip şimdiden yer edinenler...

    Bana bunları yazdıran tek şey gerçekleri her geçen gün daha iyi görmemdir.Buradan öncelikle '' AYI'ya daha sonra ise köprüyü geçene kadar AYI'ya DAYI diyenlere selam olsun '' Siz anladınız onu ...

29 Mart 2013 Cuma

Hüzünlerle Kavgamsın Adanademir


      Aslında kitaba saklıyorum yıllarca renklerle yaşadığım sevinci , hüznü ... Bugün bir farklılık olsun da hüzünlerimi dökeyim satırlara.
   
       Daha 13 yaşındayken piyango biletlerinin satışına şahit olarak başladım hüzün dolu günlere.O dönemi hiç unutmam.2002 Denizli finalleri.Arma yine sahada.Çekilen onca cefa sürekli evimizde bile sohbet konusu. Gelen misafirlerimizin bile dilinde Adanademirspor'un çaresizliği var.Şampiyonluk ise akıllara bile gelmiyor. Kayyuma kaldık kalacağız diyorlar başka iyi bir söz çıkmıyor ağızlardan.Bende ise armaya duyduğum sevginin etkisi ile sadece büyük bir hayalin yıkılış süreci var. Daha çocuğum ve umutlarım var benim. İyi düşünen kimse yok. Birileri adım atmalı. çocukken benim farkına varabildiğim bu tarih yaşamalı , çınar bir şekilde ayakta kalmalı diyordum kendi kendime. Bir gün  amcam elinde bir bilet ile gelip '' bu Adanademirspor'un eşya piyangosu '' dediğinde sorduğum tek soru '' Yani Adanademirspor yaşayacak mı ? '' olmuştu.Amcamın evet hemde dimdik ayakta kalacak demesi beni bir çocuğun istediği bir oyuncağa kavuştuğu gibi sevindiriyor ancak o kadar kısa sürmüyordu. Armayı yaşatmak için Şimşekler Grubu'nun çabasıydı bu.O gün daha da sıkı bağlanmıştım armaya.Arkasından Denizli de finallere giden bir takım vardı.Dönemin hocası ERCAN ALBAY. Tabi teknik direktörü değilde daha çok Ali Yılmaz , Bekir , süper mario Taner , Nasuh , Mesut ve daha nicelerini ezbere biliyordum.O gün sorsanız rakip kim diye inanın bilmezdim.Rakip Karşıyaka'ydı.Televizyonun karşısında canlı anlatımı dinliyorum.Kulağım pozisyonlardan çok tribünden gelen '' Mavi Şimşek '' seslerinde. Hâla şampiyonluk değil de armanın sahada olmasının bana yetmesi belki de bu yüzdendir.O heyecanı yazarken bile hissedebiliyorum.Uzatma da altın gol uygulaması vardı ve golü buluyorduk.Spikerin '' Adanademirspor Şampiyon '' sözleri hâla içimi titretir.Bir de çocukken bunu duymak var ya paha biçilemez. Sevinçle karışık vay be diyorum kendi kendime nereden nereye ...
Çekilen onca çileden sonra geçen sene yaşadığımız şampiyonlukta olduğu gibi para almayan futbolcuların , onlar için savaşan taraftarın mücadelesinin sonucunu alıyorduk. Evet seviniyordum ama niyeyse tarif edemediğim bir hüzünle.İçimde bir yerin anlatamadığım duygularla yıkıldığını biliyorum.
                  

      Adana da bayram havası var.Balkonda astığım küçük ama aslında renklerinin dünyamı sardığı o büyük bayrak var.Bildiğiniz o gururu yaşıyorum.İnsanlar 3 büyükler dedikleri takımların bayrağını balkonunda sallandırırken benim bayrağım arasından sıyrılıp evin her önünden geçişimde bana ayrı bir onur yaşatıyordu. Sabahları yatağımdan kalkıp ilk önce bayrağı kontrol etmemin sebebini kim anlatabilir bana benden başka. Çocuğum evet ama korkuyorum o bayrak ya düştüyse ve biri aldıysa diye. Renkler benim her şeyim olmuştu bile.

      Geçen yıllara rağmen bir an bile davadan dönmemin , mücadelen pes etmememin sebebini sana nasıl anlatayım baba.Bak işte oğlunu bağladın o sevgiden vazgeçirmeye senin bile gücün yetmiyor.Ya da içinde ki Adanademirspor sevgisi buna engel oluyor.Şu videoyu izlerken benimle o anları yaşayacak on binlerce insan bulabilirim sana.Buna sende dahilsin.
               
                             

      Yazıma başlarken aslında babama da mesaj vermek yoktu içimde ama aldı götürdü işte beni bu hisler ...

Not : Anılarımızı kitap haline getireceğiz.Sizde anılarınızı bizimle paylaşırsanız sevinirim.
Mail : Mustafa.dos@hotmail.com
Facebook :   http://www.facebook.com/Adanads
Twitter :   https://twitter.com/maaviLacivert

28 Mart 2013 Perşembe

ADANADEMİRSPOR - Bucaspor '' Her maç bir final ''


      Yazıma başlarken yıllar boyunca süregelmiş olan armayı yaşatma çabamızın bizi aslında şampiyonluk yolundaki maçlarda  '' Her maç bir final '' sözlerine itmiyor.Renklerin yaşaması için aslında kalan maçlar değil oynanmış ve oynanacak olan her maç bizim final maçlarımız gibi ağır duygularla yüklüdür.Mesela bu cümlelere hiç bir renktaşımın itirazı olmaz çünkü aynı hisleri taşıyoruz.Şu resimde '' Haykır acını dön mazine '' derken aslında mazide ne kadar şanlı bir tarih , ne kadar onurlu insanlar var onu özlediğimizi belirtiyoruz.Biz  Süper ligi değil de o denli insanların olduğu bir ARMA düşlüyoruz.Yine , yeniden ...
                       


                   
   
      Gelelim Bucaspor maçına.Bucaspor ile yıllardır bir sürtüşme var.Herhalde o sürtüşmeden Bucasporlular Mersin ile kardeşliği doğurdu.Ki bizlerle takışanlar kısacası biz onlara '' Adam gibi olmayanlar '' diyoruz ; işte bu taraftar grupları illa ki bir kardeş arıyorlar kendilerine.Ve bu genellikle bize hasım olan takım taraftarları oluyor.Peki sorarım bu taraftarız diye geçinenlere , bugüne kadar bizden iyisini yapabildiniz mi ? Tribün kültürümüzün seviyesine gelebildiniz mi ? Türkiye bizi konuşurken sizler sempati duymak yerine Bursa'nın İstanbul takımları üzerinden yaptığı pirimi bizim üstümüzden yapmayı tercih ettiniz.Evet bizle olay yaşadığınız da konuşuluyorsunuz fakat 1-2 gün gündemde kalabiliyorsunuz.Birazcık karşı durmak yerine bizleri örnek alsanız bizim gibi konuşulacak değere birgün ulaşırsınız belki de.Biraz da böyle deneyin.Sanal ortamlarda biz asarız , keseriz muhabbetlerini bırakın.Daha ben öyle diyipte asıp , keseni görmedim.Olmasın da zaten...Bunlar tribünü güzelleştiren değil daha da o kültürü bitiren hareketlerdir.Mesela şu fotoğrafı ele alalım gelin...
                       


       Siz kaç maçta Adanademirspor'a karşı deplasman tribünü yaptınız ? Oraya gelen taraftarlarımızı kışkırtmak için kardeşlik adı altında bayrak açıyorsunuz.Bence kardeş kardeşe küfür ettirmez.Ama siz bayrağı açarak tüm Mersin'e küfür ettiriyorsunuz.İşte şimdi yukarıda yazdıklarımı anlamıştır okuyan arkadaşlar.Rakip tribünü bu şekilde ezemezsiniz.Yaptığınız tek şey o tribün üstünden pirim yapmak olur o kadar.Stadınıza gelen 2 bin taraftarınız bizim her maç dışarıda bilet bulamayıp kalan taraftarlarımız kadar.İlk önce tribününüze hak ettiği değeri vereceksiniz ondan sonra bize tribünde gelir - gider hesabı yapacaksınız. Mesela bu pazartesi maçımız var.Şimdi siz yine 15-20 kişi geleceksiniz.Ve bahaneniz hazır.Hafta içi ancak bu kadar olur.Ki bunu daha önce kardeşinizin kardeşi Sakarya da dedi.Buyrun onların bize ''sizin '' kadar geldiği maçın rövanşında hafta içi değil haftanın tam ortasında bizim onlara deplasmanımızın fotoğrafı ...
 - ( Sizin kadar dedim çünkü sizde o kadar geleceksiniz şüphem yok )    
                        


       Hani sözü fazla uzatmaya gerek yok.Sadece gelinde şu ülkede ki tribün kültürünün biraz hakkını verin.Deplasman tribünün en azından 1/4 'ünü doldurun.Biz de istiyoruk sadece saha da olmasın rekabet.Tribünde de rakibimiz olsun...

      Bu yazımda takıma değinmedim , değinmekte istemiyorum aslında.Sahaya çıkıp savaşırlar diye umuyorum.Yazmamamın sebebi biraz da Teknik direktörün bile bir maç önce taraftar baskısı diyipte bu maç öncesi 90 dakika bizi desteklemeleri gerek demesidir belki de. Yönetim sözlerinden 360 derece dönüyordu da hocaya bulaşacağını düşünmemiştim.

Son olarak madem hocaya değindik şu sözü de söylemek isterim '' Bu ARMA bizimle yaşar , siz bu ARMA'nın sayesinde yaşarsınız ''  Umarım bu sözü yeterince anlarsınız...

Saygılarımla ...

27 Mart 2013 Çarşamba

Şehrin Asi Çocuklarının Anısı

      Mavi lacivert renklere gönül vermiş insanlardan biriyim bende.7 yaşından bu yana renklerin peşinde oldum.Diğer asi çocuklar gibiyim.Adanademirspor ile tanışmamın üzerinden 17 koca yıl geçmiş ancak her anını dün gibi hatırlarım.Gönül sayfamda satır satır yazılmış dava.
      Bir kaç gün önce yine içimi saran bu heyecanın adı yine bu renklerin anlamıydı aslında.Öyle duygular daha da arttıkça aklıma gelen bir fikir vardı '' kesinlikle arkadaşlarımızla , asi çocuklarla anılarımızı kitap haline getirmeliydik.'' Twitter ve Facebook üzerinden hemen bu fikri çevremdekiler ile paylaşmalıydım.Yazarken heyecanım kat kat artarken daha bunun bir başlangıç olduğunun farkındaydım aslında.Fikrimin arkasından gelecek kaç kişi olabilirdi ? Ya da gerçekten güzel bir düşünce miydi ? Tam bunlar içimi bir kurt gibi kemirirken aslında aldığım yorumlar ve mesajlar bunun insanları heyecanlandıran bir hâl aldığını gösteriyordu bana.Fikir fena değildi.Bu kitap bir şekilde yazılmalı dedim kendi kendime.Twitter üzerinde Osman kardeşimin iletişim kurarak mail olarak yolladığı ilk yazı aslında fazla söze gerek yok dedirtiyordu bana.Hemen facebookta Elif ile konuştuktan sonra ( onun desteği de fazlasıyla bu fikre itti diyebilirim beni ) bir etkinlik oluşturdum ve yine bize yardımcı olabileceğini söyleyen arma aşığı Zelal'in de yanımızda olması '' Bunu başaracağız '' anlamına gelmişti.Bu yüzden aklımda sadece anılarım var.Aslında aklıma geldikçe duygulanacağımı da biliyorum fakat bunu yapmalıyız.Ömür böyü elimizin altında bizim hayatımızın bir parçası olacak.Kimse bu bir kağıt parçası diyemeyecek.
      Kitap yazmanın ne denli zor olduğunu iyi bilirim ancak biz bir roman yazmayacağız.Yaşadıklarımız zaten ortada.Ve duygulu bir şekilde yazmaya kendimizi zorlama ihtiyacımız olmayacak çünkü duygularımızın lacivertini hissedip mavisini yazarak renkleri bir araya getirecek kadar hissedebiliyoruz.Kitabı yazmaya başladığımızda her aşamasını bloğum da yazmaya özen göstereceğim.Çünkü o bile bizim için yine bu davanın içinde bir anı olarak yerini alacaktır.Bize katkı vermek isteyenlerin , fikrimi destekleyenlerin bizlerle anılarını paylaşmalarını istiyorum.Bunun için gerekli iletişim bilgileri ;

e-mail : mustafa.dos@hotmail.com
g-mail : rebelbluemood@gmail.com
Twitter adresim : https://twitter.com/maaviLacivert
Facebook adresim : http://www.facebook.com/Adanads
Facebook etkinlik adresi : http://www.facebook.com/events/128256744026171/

6 Mart 2013 Çarşamba

Yüreğim Demirden Sabrım Paslanmaz Çelikten...


      Yine yazdırmak için elinden geleni yaptı bu '' arma ''.Bazen seviniyorum , mutlu oluyorum ama çoğu zaman isyanın adı oluyor sevdam.Yıllardır sevdamızı aynen bestemizde de bashettiğimiz gibi şampiyonluktan uzak büyüttük.Hep acılarla besledik çınarı.Hani nasıl anlatılır bilmem ama önce umutlandırıp sonra kahreden başka ne var ki hayatlarımızda.Gerçekten de şampiyonluk beklemiyorum.Sadece '' mücadele ''.Bizim tribünlerde yaptığımızın aynısı.Konya maçında , Adanaspor maçında , Fethiye , Balıkesir , Etimesgut Şeker maçlarında ki gibi tribünden aldığın gücü sahada erit istiyorum.
      Bugünlere kadar iç saha performansı en iyi takımların başlarında geliyorduk.Tribünler takımı ateşliyordu.Ancak bu sezon değişen ne oldu.İlk beş hafta destekten yoksun oynayamadınız.Sonra destek verince arka arkaya aldınız maçları.Değişen ne oldu be güzel kardeşim.Bir hevesti bitti mi ? Size maçları alın diyen yok ki.Bolu maçında mağlup oldunuz alkışladık , peki hiç sordunuz mu kendinize tribünler yenilmemize rağmen neden arkamızda diye ? Size sevgimizi kötüye kullandırma düşüncesini yaratanlar yanlış sorular ve verdiğiniz cevaplar olmasın sakın! Biz alkışlarız mücadele eden adamları ! Biz o ruhu özledik.Savaşın , pes etmeyin !Sahada mağlup olun ama alın terinizle formayla birlikte bizi de ıslatın.Diyelim ki yine takım mücadele etti , onlar elinden geleni yaptı helal olsun ...Biz gerçekten bilinçli taraftarız.Sahadaki skorun önemi olmadığını iyi biliyoruz.O ender insanlar topluluğunun önünde top koşturuyorsunuz.Siz bir o kadar şanslısınız işte.Sorun Erçağ'a , Şener'e , Keremcan'a anlatsınlar size.Bizlerin sizden , sizlerinde bizden farkınız olmadığını.Manevi olarak sizin kadar rahat olabilen kaç futbolcu topluluğu vardır acaba.Şimdi vicdanlarınız sizi kamçılıyor.Biz onlara hakettikleri galibiyetleri veremiyoruz diyorsunuz ama ben öyle maçlar biliyorum ki eve gittiğimde ilk defa babamdan sizin için kötü söz işitmediğim ! Bizde her zaman '' Bırak artık şu takımın peşini , emeğinize yazık '' sözü ana felsefemiz olmuştur evlerimizde.Ancak bunu değiştirebildiğiniz öyle maçlar da oldu işte.İlk defa diyorum ya evimizde rakip takımın ve hakem hatalarının konuşulduğu , helal olsun iyi oynadılar ama olmayınca olmuyor işte sözlerinin dolaştığı o günleri de yaşattınız.Sizce o an ki mutluluğumu galibiyete değişir miyim ben ? Benim duymak istediğim bu zaten ! Herkes iyi kötü oynar , galip gelebilir.O maçlar bizde gelip geçicidir.Ancak iyi oynayıp kaybedince onurumuzu , gururumuzu yerle bir edecek o sözleri duymayız işte.Bana her maçtan galibiyetle ayrılsanız o duyguları yaşatamazsınız.Sanıyor musunuz ki geçen sene şampiyonlukta kupayı aldık diye sevindim.Çektiğimiz onca cefanın yanında yine uzun bir deplasman yolundan alnı açık dönmenin hazzını yaşadım ! Evde sitem havası yoktu ! Tribün ailem oldu , ailem resmen tribüne karıştı.Bizle okul ile iş ile sevgiliyle yaşamıyoruz annem , babam , sülalem bunun farkında.Çok diyen oldu '' O eşoğ.... hâla Adanademirspor peşinde mi koşuyor '' diye.Diyeni tanımıyorum bile varın siz düşünün.Bizi sadece biraz anlayın.O formayı giyenlerde aileden biri.Ben o formayı terletmek için sizin yerinizde olmak isterdim ama emin olun siz bu riskleri alıpta benim yerimde olmak istemezdiniz !

      Şunun şurasında kaç maç kaldı.Çıkın sadece '' mücadele '' edin.İlk altı imiş play offlar imiş bırakın oluruna.Sadece armaya hakkettiği  onuru , formaya hakettiği teri yaşatın.Bizlere kupa ile değil bunlarla gelin.Benim şahsi görüşlerim olabilir belki bunlar ancak 18 yıldır bu aileden biri olarak , bu ailede ki herkesin de bu zamana kadar arma ile yaşadıklarından yola çıkarak bundan farklı düşüneceklerini sanmıyorum.Son sözü siz söyleyin.O şampiyonluk var ya geçen sene ki gibi '' 10 yıl sonra hatırlanan bir insanın aldığı doğum günü hediyesi gibi olsun '' Renklere ve armaya hakettiği anlamı yükleyin yeter !

Saygılarımla Mustafa Dos

Powered By Blogger